Filipinler denilince akla genellikle beyaz kumlu plajlar ve turkuaz sular gelir, ama Aralık ayında Luzon adasının kuzeybatı kıyısında sizi bambaşka bir dünya bekliyor. Vigan, İspanyol sömürge döneminin izlerini en iyi koruyan şehirlerden biri olarak, taş döşeli sokakları ve kolonyal mimarisiyle adeta bir açık hava müzesi. Yalnız gezginler için kalabalık turistik rotalardan uzak, ancak yeterince canlı ve güvenli bu şehir, hafta sonunu tarihe yolculuk yaparak geçirmek isteyenler için mükemmel bir tercih.
Aralık, Vigan’ı ziyaret etmek için ideal zamanlardan biri. Kuru mevsimin başlangıcı olan bu dönemde hava ferah ve yürüyüş yapmak için kusursuz. Sıcaklıklar 25-28 derece arasında seyrederken, akşamları hafif bir esinti şehrin üzerine çöküyor. Tropik yağmurların ardından her şey yepyeni görünüyor ve Noel süslemeleri kolonyal atmosfere büyülü bir dokunuş katıyor.
Zamanda Yolculuk: Calle Crisologo ve Tarihi Mahalle
Vigan’ın kalbi, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tarihi mahallede atıyor. Calle Crisologo, şehrin en ünlü sokağı ve buraya adım attığınızda kendinizi 16. yüzyılda bulabilirsiniz. Taş döşeli dar sokaklar, İspanyol tarzı ahşap evler ve antika dükkanlarıyla çevrili bu bölgede yalnız yürümek inanılmaz bir deneyim. Gündüzleri turistler biraz daha kalabalık olsa da, erken sabah saatlerinde ya da akşam üzeri sokaklarda gezinmek başka bir huzur veriyor.
Kalesa adı verilen at arabalarıyla turlar düzenlenebilir, ancak yürüyerek keşfetmek çok daha otantik. Sokak aralarında kaybolun, eski yapıların balkonlarına, ahşap panjurlarına ve çatı kiremitlerine dikkat edin. Her bina bir hikaye anlatıyor ve fotoğraf meraklıları için cennet gibi bir yer burası.
Görülmesi Gereken Yapılar ve Müzeler
Şehrin merkezinde birkaç kilise ve müze bulunuyor. St. Paul Katedrali, baroque tarzıyla göz kamaştırıyor ve içerisi şaşırtıcı derecede serin. Yan tarafında yer alan çan kulesi de tırmanmaya değer; merdivenleri çıktığınızda şehrin çatılarını ve uzaktaki dağları görebiliyorsunuz.
Tarihe meraklıysanız, şehirde kolonyal döneme ait eşyalar sergileyen birkaç özel müze var. Giriş ücretleri 60-120 TL arasında değişiyor ve genellikle iyi korunmuş mobilyalar, seramikler ve dönem kıyafetleri görebiliyorsunuz. Yalnız gezdiğiniz için kendi hızınızda ilerleyebilir, her detayda istediğiniz kadar vakit geçirebilirsiniz.
El Sanatları ve Zanaat Atölyeleri
Vigan, geleneksel el sanatları konusunda hala canlı bir merkez. Özellikle dokuma atölyeleri görülmeye değer. Şehrin çeşitli bölgelerinde küçük atölyeler bulabilir, dokuma tezgahlarında çalışan ustaları izleyebilirsiniz. Etkileşim genellikle samimi ve sıcak; yerel halk yalnız gezginlere karşı oldukça dostane.
Pottery making (çömlek yapımı) atölyeleri de ilginç. Bazıları ziyaretçilere kısa denemeler yaptırıyor ve küçük çömlekleri yaklaşık 120-240 TL’ye satın alabiliyorsunuz. Hafif oldukları için bavulda yer kaplamayan güzel hatıralar oluyorlar.
Yerel Lezzetler ve Sokak Yemekleri
Vigan’ın mutfağı, İspanyol, Çin ve yerel Ilocano etkilerinin karışımı. Empanada, şehrin en meşhur yemeği: çıtır bir kabuk içinde yumurta, sebze ve et karışımı. Sokak satıcılarından 25-40 TL’ye alabileceğiniz bu lezzet, öğle yemeği için mükemmel.

Bagnet, derin yağda kızartılmış çıtır domuz eti, başka bir yerel favorisi. Pirinç ve sebzeyle birlikte servisi 120-180 TL aralığında. Vigan longganisa (baharatlı yerel sosis) de mutlaka denenmeli; kahvaltıda tercih edebilirsiniz.
Yerel pazarda çok çeşitli tropikal meyveler bulabilirsiniz. Taze mango, pomelo ve lanzones gibi meyveler hem ucuz hem de lezzetli. Küçük kafelerde kahve ve hafif atıştırmalıklarla 60-90 TL’ye idare edebilirsiniz.
Ulaşım: Manila’dan Vigan’a
Manila’dan Vigan’a ulaşmak için en ekonomik seçenek otobüs. Geceleyin hareket eden otobüsler var ve yaklaşık 8-9 saat sürüyor. Uyku koltuğu denilen yarı yatar koltuklu otobüsler 600-900 TL arasında ve oldukça konforlu. Sabaha karşı Vigan’a varıyorsunuz, böylece günü kaybetmemiş oluyorsunuz.
Alternatif olarak uçak da kullanılabilir; Laoag havalimanına uçup oradan bir saatlik otobüs yolculuğuyla Vigan’a varabilirsiniz, ancak bu çok daha pahalı.
Şehir içinde tricycle (üç tekerlekli motorsiklet taksi) yaygın. Kısa mesafeler için 15-30 TL civarı ücret alıyorlar. Pazarlık yapmayı unutmayın, özellikle turistik bölgelerde biraz abartabiliyorlar.
Konaklama Seçenekleri
Vigan’da heritage house denilen eski kolonyal evlerde konaklama imkanı var. Bu yapılar genellikle butik otel olarak işletiluyor ve gecelik 900-1.800 TL arasında oda bulabiliyorsunuz. Tarihi dokunun içinde uyumak ayrı bir deneyim.
Daha ekonomik seçenekler için yerel pansiyonlar var. Gecelik 300-600 TL’ye temiz ve basit odalar bulabilirsiniz. Yalnız seyahat ettiğiniz için hostel tarzı yerler de düşünebilirsiniz; ortak alanlar başka gezginlerle tanışmak için fırsat sunuyor.
Çevredeki Keşif Noktaları
Hafta sonunuzda birkaç saat ayırıp Bantay Çan Kulesi‘ne gidebilirsiniz. Şehir merkezine çok yakın ve ücretsiz. Tepeden manzara harika, özellikle gün batımında.
Hidden Garden gibi şehir dışındaki doğal alanlar da yakın mesafede. Yeşillik içinde yürüyüş yapabileceğiniz, küçük havuzların olduğu bu tarz yerler giriş ücreti genellikle 80-150 TL. Şehrin kalabalığından uzaklaşmak istediğinizde ideal.
Baluarte adlı küçük bir hayvanat bahçesi/safari parkı da var. Giriş ücretsiz ve zürafa, deve gibi hayvanlara oldukça yakın şekilde bakabiliyorsunuz. İlginç bir deneyim.
Yalnız Seyahat İçin İpuçları
Filipinliler genellikle çok misafirperver ve Vigan oldukça güvenli bir şehir. Yine de değerli eşyalarınıza dikkat edin ve gece geç saatlerde tenha sokaklarda dolaşmaktan kaçının.
Yerel SIM kart edinmek çok ucuz (150-300 TL) ve internete erişim navigasyon için hayat kurtarıcı. Ayrıca sosyal medyada paylaşım yapmak isteyenler için de pratik.
Aralık ayında Noel kutlamaları nedeniyle şehir biraz daha kalabalık olabiliyor, ancak bu atmosfere ayrı bir canlılık katıyor. Kilise törenlerine katılmak, müzik dinlemek ve süslemeleri seyretmek kültürel bir deneyim.
Vigan, hızlı tempolu tatil arayanlar için değil belki, ama tarihe dalmak, sakin sokaklarda yürümek ve başka bir çağın atmosferini solumak isteyenler için unutulmaz bir hafta sonu vaat ediyor. Yalnızlık burada yük değil, aksine her köşeyi kendi ritminizde keşfetmenin lüksü oluyor.
İçerik Listesi
